Çimentonun Kalbine ilk girildiğinde dışarıdan gözlemlenen yapının aslında buz dağının ucu olduğunu görüyoruz. Otomasyon ile yönetilen çimento fabrikasında kulaklıklarınız takılı olsa bile yüksek oranda ses fabrikanın devasalığını gördükten sonra ikinci şaşkınlığı yaşatacaktır. Ortam sesinin yüksekliği dikkate alınırsa çekim sırasında duyamamanın garip hissine paralel görsel algı yükselerek yorumlanan fotoğraflar çimentonun kalbinde konuşmaya başlar…

Nuh’un Gemisi “Çimentonun Kalbinde” projesinde kullanılan seslerin büyük bir bölümü çekim sırasında kaydedilen ortam ve detay seslerden, telifsiz kısa stok müziklerden oluşmaktadır. Müziğin bu şekilde kullanımı fabrikanın ve üretim ruhunun hissettirilmesi açısından faydalı olacağı düşünüldüğünden özellikle tercih edilmiştir. Fotoğrafların gösterideki geçiş süreleri bazı bölümlerde oldukça hızlı kullanılmıştır, bunun nedeni fabrikaya ilk defa giren birinin devasa yapının içindeki şaşkınlığı ile göz hareketi hızına yakın ne kadar görüntüye maruz kalabileceğini anlatmaktır. Göz alabildiğince metal yapılar, gökyüzünü kaplayan metal ürün transfer geçişleri devasa fabrika alanında görülen tek tük işçiler metalin soğuk renginde izleyici yalnızlık ve boşluk hissine kapılacaktır…