CHRONOTOPE - 1
‘’Chronotope yer, zaman ve eylemin birliğidir.’’
Kronotop sözcüğünün etimolojisi Yunancadan gelmektedir. ‘Chronos’ zaman, ‘topos’ uzam demektir. Zaman-uzam birliği fikrinden ve Einstein’ın “Görelilik Teorisi”nden hareketle ortaya çıkan bu terim, zaman ve mekânın birbirleriyle ilişkisi olarak görülür.
Zaman ve mekân, her şeyden önce kendileri için var olan, değişenlerin özünde değişmeden kaldığı var sayılan, köklü bir geçmişe dayanan ve varlığın temelini oluşturan kavramlardır.
Genel olarak bir akış ve geçiş olarak düşünülen zaman, düşünce tarihi boyunca açıklanması zor bir kavram olarak görülmüş ve bu yönüyle birçok soru işaretinin hedefi olmuştur. “Zamanın dış dünyada bir varlığı var mıdır, yoksa zaman sadece zihinde mi üretilir? İnsanlığın zamana bakışı nedir? Mutlak bir zaman var mıdır, yoksa zaman göreceli midir? Zaman bölünebilir, ölçülebilir mi? konular bu tartışmaların temelini oluşturmaktadır.
Zaman-mekân olgusunun öznesi de doğal olarak varlıklardır/insanlardır. Çünkü insanın tarihselliğiyle zaman ve mekânın koşut yürüdüğü yeryüzünde, insan-zaman-mekân birlikteliği söz konusudur.
‘’Zamanı dünyanın uzamsal bütününde görme, zamanı okuma ve diğer yandan uzayın doldurulmasını hareketsiz bir arka plan olarak değil, bir kez ve her şey için tamamlanmış bir veri olarak algılama yeteneği. ortaya çıkan bir bütün, bir olay – bu, doğadan başlayıp insan gelenekleri ve fikirleriyle biten (soyut kavramlara kadar) seyrinde zamanı gösteren işaretleri her şeyde okuma yeteneğidir.’’ Mikhail Bakhtin
Sema Özevin’in eserlerinde imgeler eylemsizlik içindedir, sabit çekimler söz konusudur, imgeler zamanı birebir temsil eder. İmge, hareketten dolayı ortaya çıkan bir şey iken, zaman-imge hareketin etkisinden bağımsız bizzat zamanın kendisi ile özdeş bir hal alır.